Kartal Belediyesi zulüm ediyor

2013 yılında yerinde dönüşüm vaadiyle Belediye’nin talebiyle riskli alan ilan edilen Kartal merkezi’ndeki proje amacından uzaklaştı. Belediyenin zabıta ve polis eşliğinde zoraki aldığı karot sonucunda vatandaş evini terk etmek zorunda bırakılıyor.

KENDİ BİLDİĞİNİ OKUYOR
Etap 1 ve Etap 2 olarak adlandırılan “merkez projeleri” ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yetki verdiği Kartal belediyesi, hak sahiplerinden kopuk olarak kendi bildiğini okuyor. Bölge ile ilgili olarak alınan kararlardan habersiz olduklarını dile getiren mülk sahipleri, bilgi edinme haklarından da mahrum edildiklerini söylediler.
EMSAL ADALETSİZ
Kilidi bir türlü açılamayan Kentsel Dönüşüm Projesi, aynı zamanda iki kurum arasında da siyasi çekişmenin kurbanı olurken 12 adaya bölünün bölge de halk diken üzerinde yaşıyor. Kentsel Dönüşüm Projesinin çöktüğünü kaydeden malikler, verilen emsal değerlerinin adaletsiz olduğunu vurgulayarak yüzde 80 hak mağduriyeti yaşadıklarının altını çiziyor. Kartal Belediye eski Başkanı Altınok Öz’ün döneminde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 12 Ekim 2013 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla “riskli alan” ilan edilen ve iki etaptan oluşan proje kaplumbağa hızıyla ilerliyor. Türkiye’nin Manthanı yapılma hayaliyle Kartal Baba alt geçidi ile Umut Hastanesi, Verem Savaş Dispanseri ile sahil bandı arasında uygulanacak olan “Batı Merkez Projesi”nin kilidi bir türlü açılamıyor. 15 adaya bölünen ve 13 hektarlık alanı kapsayan bölgenin imar planları 2022 yılında onaylanmasına rağmen, şimdiye kadar tek bir çivi dahi çakılamadı.

AYNI DİLİ KONUŞMUYORLAR
Belediye ile Bakanlığın uygulanacak projeler ile ilgili olarak bilgi vermemesinden şikayet eden mülk sahipleri her iki kurumun birlikte hareket ederek aynı dili konuşmadığını dile getiriyorlar. İmar yapma yetkisini elinde bulunduran Kartal Belediyesi’nin hak sahiplerinden kopuk olarak çalışma yürüttüğünü ve halkı muhatap almayarak kendi bildiğini okuduğunu ifade eden malikler diken üzerinde yaşıyor. Belediye ile Bakanlık arasındaki siyasi çekişme nedeniyle aradan geçen 15 yıllık süreçte uygulanabilir bir projenin ortaya konulamadığını kaydeden bölge sakinleri, riskli alan ilan edilen bölgenin ranta kurban edilmek istendiğine dikkat çekiyorlar.
VAAT ÇOK İCRAAT YOK
Bu süreçte iki yerel seçim geçiren proje ile ilgili verilen vaatlerin ve sözlerin yerine getirilmemesinden şikayet eden hak sahipleri taleplerinin de göz ardı edildiğini vurguladılar. Halktan kopuk imar planı yapıldığını dile getiren hak sahipleri, “Uygulanacak olan Kentsel Dönüşüm Projesi adeta çöktü. Belediyenin  süreçlerde yetkili etkisiz hale getirilmesi nedeniyle, hali hazırda mevcut binaların büyük  çoğunluğu Ankara caddesinde olduğu gibi  blok kitle 5 kat  kotlardan kazanılan alanlar emsal dışı ama iskana dahil edilmesiyle  parselin tamamında 7 ile 6 emsale  çıkan yapılanmada en son planda  ne yazık ki  verilen emsal parsel bazında 2 ,birleşerek yapılanmada 2,90ile 3,10 arasında bir yapılanma söz konusu. 6306 sayılı özel bir kanunla tanımlanan riskli alan  da bulunan  parsellerin  tek başına yapılanmalarda engellenmiş olduğundan  hak kayıplarının engellenmesi için  planın revize edilmesi gereği ortaya çıkmıştır.  Riskli alan dışında kalan Ankara Caddesine 5 emsal verilirken, Etap 1 ve Etap 2 için 2 emsal uygulanacak olması  vatandaş için geri dönülmez bir mağduriyet yaşatacaktır. Bölgede yaptığımız araştırmada  malikler  kentsel dönüşümle Kartal Belediyesinin yaptığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da onay verdiği imar planlarına emsalin gerçeği yansıtılmadığı için yüzde 80 civarında hak kaybımız ortaya çıkıyor. Parsel ve ada bazında almamız gereken haklarımız ortadan kaldırıldığı gibi, Depremle tehdit edilip can ve mal güvenliklerimiz ortadan kaldırılarak  sanki Belediye eliyle  mülkümüze çökülmek isteniliyor” dediler.  Bilgi edinme haklarından da mahrum edildiklerinin altını çizen hak sahipleri, “Hakkaniyet yerine sadece müteahhitlerin kazandığı rantsal bir dönüşümün gerçekleştirilmek istendiği  bu sebep bölgemizde imar planı düzeltilmediği sürece işin içinden çıkılması mümkün olmayacağını beyan ettiler. Biz hak sahipliği tespiti, taşınmaz değerlendirilmesi ve binaların yıkılmadan önce taşınmazların  değerlemesinin  yapılarak, kat mülkiyetiyle elde edilen  haklarımızın  ve uygulama yapılması halinde lebiderya olan parsellerle diğer parseller arasında ayrıca bir değerlemenin yapılarak  parsellerin konumsal değerlerininde belirlenmesini bu sebeple kat karşılığı oranında bu puanlamamın dikkate alınmasını gerektiğini bunun için kartal belediyesinin hak sahipliğe ve taşınmaz değerlemesini müktesep haklarımızla birlikte bir değer tanımlanmasını talep ediyoruz. Aksi halde arsa değerlendirilmesi ile hak kayıplarımız daha da yükselecek” diye konuştular.

KORKU SALIYORLAR
Bölgede mülkleri bulunan vatandaşlar, Etap 1 ve Etap 2 olarak gerçekleştirilecek olan dönüşümün iki kurum arasındaki uyuşmazlık nedeniyle projenin ilk çıkış ruhundan da uzaklaştırıldığını dile getirdiler. Bütüncül plandan koparılan planlar nedeniyle bölgede cirit atan müteahhit firmalarının arkasına aldıkları Belediye ve KARYAPSAN aracılığıyla korku salmaya başladıklarını öne sürdüler. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ilan edilen riskli alanlar ile parsel bazındaki riskli bina tanımlarının da burada birbiriyle karıştırıldığının altını çizen hak sahipleri, kira yardımı noktasında yüklenici firmaların korunduğunu, kendilerinin ise mağdur edilmek istendiklerini vurgulayarak “Kanun açık ve net. Riskli alanlarda kira yardımı 48 aydır. Kanun Belediye eliyle bertaraf edilerek kira yardımının süresi 18 ay ile sınırlandırılmak isteniliyor” dediler.  Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a seslenen semt sakinleri, “Sonumuz Fikirtepe gibi olmasını istemiyoruz. Kapımıza her gün bir müteahhit geliyor. Binalarımızın dönüşümünün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Emlak Konut garantörlüğünde dönüşmesini istiyoruz. Bizi kaderimizle baş başa terk etmeyiniz” dediler.